Dünya’ya anbean akış hâkim. Daima bir olay ve durum ile burun buruna yaşıyoruz. Bu süreçte Dünyamız bizim sandığımızdan daha hızlı dönmekte veya biz hayatın çok daha yavaşlatıyoruz ve böyle karmaşık bir zaman algısı bize eşlik ediyor. Bir şekilde zaman anlayışımız gerçek anlamda çeşitlilik sağlıyor. Bunu etkileyen de sayısız neden olabilir. Yalnız olduğumuz anlar ile bizden başka canlıların veya şeylerin olduğu bir yerde zaman farkındalığı uçurum gibi farklıdır. Anda durup sakince izleyen biri için bir kuantum ışınlanma yanılsaması çok da uçuk bir örnek olamayacaktır. Zira mutlaka yaşamışsınızdır belki bir boşluk anında, herhangi bir şey ile ilgilenmezken ansızın zihin okumaları, hatırları ve hatırlatmaları ile dışarıdaki bizi anlama haline döneriz. İlginçtir ki bir rüya görme sırasında gibi bu sadece bir anlık olur. Sadece bir an yanılsama gibi.
Paylaştığımız diğer kuantum bilgilerimden hareketle şimdiki konu; kuantum ışınlanma olacak. Önce ışınlanma bizi nasıl bir açıklamaya götürüyor bakalım. Işınlanma, bir şeyin bulunduğu mekândan yok olup aniden başka bir mekânda bulunabilmesi olayıdır. Ve sadece bir düşüncedir. Yani üzerine deneysel bir çalışma veya belirli bir sonuca bağlayan mevcut bir sistem yoktur. Bizim şimdiki üzerinde kurduğumuz kuantum ışınlanma İngilizce ifadesi Quantum Teleportation evrene farklı bir bakış açısı kazandırarak inceleme ve akılları zorlayan bir devinimi vardır. Teleportasyon Yunan ve Latin dillerinin kökenden gelmektedir.
‘tele’ Yunanca ‘uzak’ ve ‘portate’ Latince ‘taşımak’ demektir. Bu iki kelimenin birleşimi teknik bir terim olarak kullanılmaktadır. Kuantum önceki metinlerden hareketle, temel bir etkileşime dahil olan herhangi bir fiziksel varlığın minimum miktarıdır. Bu açıklamanın ardından Kuantum Işınlanma özetle, kuantum bilgisini taşıma olayıdır. Bu gerçekleşirken göndericinin alıcıya ilettiği bu bilgi gücünü bilmemesi ve nereye gönderileceğinden bir haber olması. Yani anlık ve başka bir kaynak aracısı olmadan özellikle zaman ve mekân tanımayan bu oluşum gerçek anlamda tabiri caizse bizlerinde beynini yakan cinsten. En rahat olanı gözler önüne serilerek anlatmak olacaktır. Işınlanma konusu sinema dalında ödüllere doymayan efsane yapıtlarla eş değer bir macera havası katıyor. Bilim-kurgu tadında (kuantum tanımlamaları gibi birçok anlam içeren fütüristik yaklaşımları geniş fantezi dehaları ile fantastik bir düşünce esnekliğini tüm aksiyona döken film grubu) konum değişikliği ile sadece bir görüntü farkı değil, geçişlerdeki zaman ve durum değişimi de oldukça düşündürücüdür. Bu değişken mekânın yanı sıra gerekli birtakım gerçellerin yerinde olması ve doğru bir ayarlama sağlanması gibi önemli detayları vardır. Boyut kavramının kıvrımlı dokusu, çarşaf katlama esnekliğinin sınırlarını zihin gücüne bırakan uzayzaman ve uzamsal gibi kavramları anlamlandırmaya iten bir çeşit zihin egzersizi veya düşünme pratiği kazandıran oluşumlardır. Eski Türkçede de “tayy-ı mekân” ve “bast-ı zaman” ifadeleri de benzer açıklamaları içerir. Bu iki kalıp kült metinlere de kullanılır özellikle edebi içeriklerde istenilen duyguları ifade etmek için özel bir yeri olmuştur tarihte. Anlamları ise mevcut zaman ve mekân sınırlarının bilinen tüm çizgilerinin ötesinde olmasıdır. Tüm fizik koşulların kayıt dışı kaldığı bir metafizik konusu olması ve insan için derin felsefi düşünme ağı, yoğun düşünce gücü deneyleri, sınırsız hayal gücü gibi hesaplama formülleri biraz daha bol beyin hücresi aktivitesi gerekliliğini kaçınılmaz kılar. Anlık deşiğim ve dönüşüm söz konusu iken dünyaca ünlü ve sıkı takipçisi olan bağımsız bir medya haber kaynağının yeni yılın ilk günlerinde paylaştıkları bir bilimsel makaledeki haber de bizim etkileşim ağımızda en kısa sürede yeri almış bulundu.
Araştırmaya göre kuantum ışınlanma fiber optik internet ağı aracılığıyla foton (ışık birimi) kubitleri 44 kilometre mesafe farkına rağmen %90 doğru analizle iletildiğini kanıtladı. Bu yapılan örnek bir çalışma idi ve sonuçlarının bilinen ağ sistematiği olması ayrıca düşülen bir nottu. Üzerine eklenip yenilenen çalışmalar ile daha fazlasıyla başarılı ve faydalı sonuçlar elde edilebileceğini düşündürüyor. Hız anlamında önemli bir fark yaratan bu çalışma yukarıda sözünü ettiğimiz enerji boyutu, bilgi taşınması ve bunun sağlamlığının sürekliliği gibi konuların çözüme ulaşması ile bu deney sonuçlarının araştırmacılar tarafından iletişim çağında devrim, veri depolamada derinlik, bilgi işlemede ise dönüşüm yaratan bir başlangıç olduğu yorumlarını da ekleyebiliriz.
KUBİT (kuantumdaki en küçük veri boyut birimi) farklı türleri ve hesaplanabilir veya hesaplanamaz olarak gruplara ayrılan bu kuantum küçük bilgi birimleri süper pozisyon gibi birçok olasılığı içinde barındıran birçok polarizasyon ürünüdür.
BİT (en küçük veri boyut birimi) ikili sistem olarak şu anda da henüz kullanmakta olduğumuz çalışan tüm bilgisayar veri işleme dilinin harfleri diyebiliriz.
Discussion about this post